dack janiels

bu ve benzeri durumlar vardır.

firmanın işlerini yaparsın, pırıl pırıl bitirir; mütabakat yaparsın, po gelir ve faturanı da kesersin. tüm bu süreçler bir şekilde geçer.

ancak o müşteriler f.i.t talebi geçer ve kıramazsın ya!.. o iş elinde büyür, büyür, büyür... çam fidanı olur, meşe fidanı olur; bir terslikte keser bile olur.

neyse, dünden beri iki müşterimin f.i.t işleri ile uğraşıyorum. formatı eyledim viran, başlık da ağlama duvarı...

evençilerin, projecilerin, kreatiflerin; exe'lerin, sorumluların; müdürlerin, direktörlerin sesi olmak, olabilmek için temelleri atılan ulvi bir yapılanma.

bu başlık altından duyurumdur (esasında aşağıya ukte bırakacağım) hadi gelin işler peak yapmadan(bkz: birinci geleneksel event sözlük zirvesi) yapalım (evet birinci geleneksel)

ihalede kamikaze yaparken bolca sarfettiğimdir, en sevdiğimdir. ardından yöneticiden "düzülmezse ben seni düzerim" bakışı gelir. o saniyelik göz temasındaki adrenaline bağımlı dahi olur insan.

burnu kaf dağı ardında olan, kendini andy warhol sanan kardeşlerimize verdiğimiz ayardır.

konsept muazzamdır, içerik süper ötesidir; ancak gelin görün ki tüm bu yeni dünya tamamen "alice in wonderland" boyutundadır.

inceden ayarı bir verirsin; kızarır, bozarır, gözleri buğulu bakar, dokunsan hüngür şakır ağlayacak haleti ruhiyededir.

bir de gelip burada ayar vermeye çalışır.

neyse. onların da hakkı :)

yok ya lazım değil. pavırbenk kullanırız. 21,90 + kdv. hem de logo baskılı demek istediğim önermedir.

Biz operasyonlara çıkarken (bkz:telsiz kapatırız)
Nokta!

Her duyduğumda sinan özen'den (bkz:öpsene beni) adlı şarkıyı paylaşma hissiyatı yaratan, über bir (bkz:müşteri repliği)

(bkz:bütçemiz yok) kontrası sonrasında göndereceğim sinan özen parçası. yapacağım bunu.

3 kasa standart be em ve'lerinizi modifiye edip m kasaya çeviren; maslak oto sanayi içinde yer alan modfiye istasyonu.

(bkz:Revize yemeyen bir eventçinin çözüm damarları kopmuştur.)

Bir nevi bağımlılık, bir nevi tutkudur revizyon. Gelmemesi huzursuz eder. İlk seferde onaylanması hayreti mucip bir şekilde sevindirirken, etkinlik yaklaştıkça huzur katsayısı düşer de düşer.

Yaşasın revizyon!

P.s: ironiden anlamayan eventçi de ne bileyim, biraz memur gibi bişi...

İşte bunlar hep merkezi ısıtma olmayan yerde uyumanın sonuçları.

çok canlar yakan bir olay.

hele ki şirket içi mail atarken eskaza müşteriye giderse...

şahit olduğum bir olayı anlatmak isterim yeri gelmişken.

7 sene önce... yine bir etkinlik planlama safhasındayız. zamanın direktörü, müşteriye lakap takmış... "pembe panter".

neyse mail loopları gırla. samanlıkta bu kadar farklı saman yok iken, bu iş için minimum 100 farklı loop. kaos ya. korkumuz da maillerin karışması. tabii o ana kadar kimse karıştırmadı, askeri disiplinle ilerliyoruz.

içeriden bir ses yükseldi. "xyz senin ben..." ki o zamanki patronum gayet naif, gayet beyefendi birisidir. tabii biz sesi duyunca direkt maillere döndük.

yazılan şu:

çözün şu pembe panterin işini. kafa ütüleyip duruyor... bakıldığında sorun yok; ancak fwd yerine reply all ve 13 kişinin ölüm sessizliği...

sonrası mı? sonrası müşteri gitti.

26-45 dm; 36-42 kp diyesim gelir...

çıraklıktan geldik de ne oldu? efes zengin oldu! dediğim önerme.

öğrencilik hayatımızda part-time olarak başla, yıllarını ver, bir yerlere gelmeye çalış & çabala... psikoloji bitap, bünye harap... bu haldeyken gelmek isteyen çıraklar da gelmesin efenim. sektör mü? ne hali varsa görsün...

şu an ağlama duvarı olarak kullanacağım burayı, onu da eklemek isterim.

neden mi?

sektörümüz gerçekten keyifli ve gelecek vaadeden bir yapıda; ancak yeni nesil kurumsalcıların "all the eyes have to be on me" yaklaşımları, firmaların "less is more" yaklaşımından ve kaliteden ziyade kantiteye obesif olması sağolsun hemen hemen herkesi soğuttu...

neyse...

Araba Lansmanları: tüm dünyanın gozu bizim üstümüzde olacak.

Dönem toplantıları: eğlencenin dibine vurcaz.

Gerilla aktiviteler: biz çok marjinaliz.

Doktor toplantıları: Gardașım bișeye ihtiyacın var mı gardașım?

Kimse İnka yazmamış ya la!

Remzi abi candır, gerisi yalan...

yapmayınız, yapanları uyarınız.

evvelki vakitlerde ben de bu tayfaya mensup idim. ancak ne zaman hayır demeye başladım, ne zaman şu an olmaz yarın 09.00 itibari ile bakıp akabinde revizyon sonrası göndeririz dedim, kıymete bindim.

he tabii ekip arkadaşları biraz irrite olmuyor değil... olsundu... niyeydi? gemisini kurtaran kaptandı çünküydü...

prim nedir ki pirim? önemli olan çalışmak değil miydi?

çalışmak neydi? çalışmak sevgiydi?

şimdi sorarım sana, prim mi pirim yahut sevgi mi?

eyyorlamam bu kadar...

departman müdürünü, tüm ekibe attığı maili bizim birime forward ederek (sanki bize gelmedi o mail?!) "arkadaşlar bilgi ve ilginize" demesi.

evet bilgimize ve ilgimize. evet. gerçekten.

özetin özeti:

evet! ben buraya çıktım. nasıl çıktım. merdivenden yürüyerek çıktım.

yangına faidesi olmayacak olan bir zirvedir efenim.

He biz anlamıyoruz, he biz s.....uz!

Gelmişsin gelişmekte olan bir mecrada ettiğin laflara bak.

5 yıllık eventçilere yedirirsin de 15 senesini veren insana yedirdiğini sanarsın. İş bitiminde -190 bin tl'yi görünce aman abim diye ağlayan da biziz değil mi?

He canım he! Tek çakal sensin. Caps on “biz genelde çakarız” caps off.

bir de bunun (bkz:kreatife ayar vermiş eventçi) olanı var. kim eli boş dönüyor o zaman tartışılır.