podyum en garantisi. bir toplantı odası varsa onun da tadından yenmez. hele hele şirkette boktan bir pozisyonda iseniz. müdür görmesin vs derken lise bahçesinde sigara içen etkinlikçiye dönersin
Her yerde uyuyamamak, sektörde çalışırken en zayıf noktam oldu. Ama Dubai'deki işten Moskova aktarmalı olarak Istanbul'a(!) hasta hasta uçarken, Moskova havaalanında yerde adeta bayılarak uyumuştum.
Salonda sandalyeleri yan yana dizersin kafanın altına gelecek sandalyenin üstüne bir tane daha sandalye koyarsın yastık niyetine değme otel odasından yataktan daha iyidir. He içerde Truss dekor çakarlar duymazsın bile. Sonra kalkar odaya gidersin 1-2 saat uyuyayım diye uykun kaçar o sandalyeleri ararsın.
Neyse ki acenteci değiliz. Arabada, case üzerinde, 5 liralık plastik sandalyenin üzerinde, çimde, kumda her türlü pistte uyunur. Uçaklarda ise teker yere değene kadar uyurum. Konser olsun yine uyurum.
Bir çok eventci için “otel odası” olabilir. Podyum alti-ustu, desk yani, toplantı odası, araba, tır, simultane kabini gibi yerlerde uyumak gayet doğal ve olasıdır..
2000 lerde yani slayt atlatıcı ların yeşil kırmızı düğmeli dönemlerinde teknik masanın altı en gözde yerdi. sonra işler büyüdü, podyum altında rahat alanlar keşfedildi. şahsen bi ara kimseye ait olmayan boş workshopların kuytu köşesini severdim. ancak bence hala en gözde yer kesinlike tercüman odaları. hem o dünyanın ortasında olup da aslında hiç bir yerde olmak? tatmini üst seviyede.