taş kesil ulan! demek ister insan...
heyecanla hazırlanırsın. hazırlık sürecinde anksiyeten artar. tüm sayfalara ince ince bakar, tipo hatası, anlatım bozukluğu var mı diye incelersin. sunum vaktinde ya hak! diyerek başlarsın anlatmaya... ama bey yahut hanımefendi(ler) ellerinde telefon. bozuntuya vermemek istersin, vermezsin de...
sunum biter ve değerlendirme yorumları gelir. o sırada laptopuna not almaya çalışırsın. hemen yapıştırırlar; diniliyorsunuz değil mi?
yok efendim vpn açıp ego mastür... öhöm. tabii ki dinliyorum, sadece not alıyordum dersin. ardından ekranı kapatır, deftere not almaya başlarsın.
tam sorulara ya da yorumlara yanıt vereceksin, o da ne?!
ellerinde yine şey var. telefon var.
ne diyelim. telefon önemli. titreşimli ya bi de. önemli.
öyle işte.